Hasta Kuşun Hayata Dönüş Hikayesi Hasta Kuş Tedavisi
Bugün size kuşlarımızdan birinin yaşadığı ve nerdeyse ölümden döndüğü hastalığının hikayesini , iyileşme gayretini ve bu süreçte yaşadıklarımızdan ve Hasta Kuş Tedavisinden bahsetmek istiyorum.
Geçen hafta Sabah, her zamanki gibi kuş odasında kuşlarımı serbest bıraktım. Bir saat sonra odaya tekrar gittiğimde Sultan papağanımız Gülibik’in Halsiz olduğunu farkettim. Kusmuş olduğunu gördüm.Dışkısı da ishal şeklindeydi.
Hemen kuşu ayrı bir odaya alarak karantinaya aldım. Onu sıcak tutmak için Kafesini örttüm ve ısı lambası kullandım. Vitamin takviyeleri yaptım.Ama hiç bir şekilde yem yemiyordu ve çok fazla su içiyordu. Sürecin ilk gününden itibaren mama ile kursaktan besledim. Hiç yemiyor olması ve Vücudundaki hastalık onu zayıf düşürmüştü. Bu sebeple onu kursaktan besliyor olmam hayati öneme sahipti.
Gülibik’in nasıl hasta olduğunu hiç anlamadım.O güne kadar herhangi bir hastalık belirtisi göstermemişti. Sanki birden bire hasta olmuştu.Ya da hastalığını gizlemişti.Bilemiyorum.
İyileşmesi için evde yapılabilecek herseyi yapmaya çalışıyordum.Ama 2 gün geçmesine rağmen bir düzelme olmadı. Hatta kilo kaybetmeye başladı.
Artık acilen veterinere götürülmesi gerekiyor.Ama hangi veterinere? Bu çok önemli, çünkü geçekten kanatlılardan anlayan, deneyimli , işini hakkıyla yapan bir hekim bulmalıyım.Aslında kuşlarla ilgili makalelerini takip ettiğim bir veteriner var.Ama Ankara’da. Oraya bir vasıta bulup gitmek belki geç olacak..
Ve Üçüncü gün kuşumuzu İstanbul da kanatlı ağırlıklı çalıştığını düşündüğümüz 2 ayrı veterinere götürdük.Muayene edildi, ilaçlar yazıldı.
Verilen ilaçları sadece 1 gün içirebildik. Çünkü fayda sağlamadığı gibi kuşumuz daha kötü oldu. Artık dengesini kaybediyor ve tünekte duramıyor. Üstelik arada atak geçirmeye başladı. Maalesef kuşumuz gözlerimizin önünde tükeniyor . Hele de arada geçirdiği ataklar bana en kötü sonucun olma ihtimalini düşündürdü.Açıkçası O gece sabahı çıkarır mı diye düşündüm.. Gülibik güçlü çıktı.
Hasta Kuş için tedavi süreci
Allah ‘a şükür sabah halen yaşıyordu.Durum böyle olunca 4. Günün sabahı Ankara ya yola çıktık. Her sonuca kendimi hazırlamıştım . Çünkü Gülibik hiç iyi değildi.Ama biz elimizden geleni yapmalıydık ve ümidimizi kaybetmemeliydik.
Ankara’ya vardığımızda veteriner hekim ve ekibi bize ellerinden gelen desteği esirgemedi. Hemen kilo tartıldı.Hatta Gülibik orada da bir atak geçirdi. Ama ilk müdahale yapıldı. Oksijen verildi. küvese alınarak sıcak kalması sağlandı.Dışkı ve kursaktan alınan numuneler mikroskopta incelendi.
Veteriner hekim yavuz bey mikroskopta gördüklerini detaylı olarak bize anlatarak bilgilendirdi.
Hastalık teşhisi konularak hızlı bir şekilde tedaviye başlandı. Öncelikle Gülibik ‘in kaybettiği gücünü ve enerjisini kazanması için gerekenler yapıldı. O gece Gülibik hiç atak geçirmedi.Hatta sabah bi kere viklemesini bile duyduk. Dünden iyi olduğu o kadar belliydi ki.
Yeni günde veterinerimizin yanına uğradık. Kontrollerimizi yaptırdık.ilaçlarımızı aldık. Hekim Yavuz bey ve ekibine teşekkür ederek oradan ayrıldık.
Tedavimiz sürecinde Gülibik’i sürekli biz besledik. Ankaradan dönüşümüzün 4. Gününde az az yemeye başladı. Şu an yine yedirmeye devam ediyoruz. Uzun bir iyileşme süreci bizi bekliyor. bir aylık tedavinin henüz 10. Günündeyiz. Gülibik gayet iyi. Ötüyor, az az yemek yiyor, uçuyor, kendi bakımını yapıyor . Ama 20 gün daha, özenli bir bakım gerekecek.inşallah tamamen sağlığına kavuşacak.
Bazen ne yaparsak yapalım, kuşlarımız bi şekilde hastalığa tutulabiliyor.Farkına varamıyoruz bile. Gerekli tüm özeni göstersek de bilmediğimiz bir sebep onu strese sokup hasta edebiliyor.Bu yüzden onların vücut dilini iyi öğrenmek ve gözlemlemek gerek. Böylece tüm sorunlar daha ilk evresinde keşfedilebilir.
Umarım kuşlarınız hep sağlıklı kalır.
Hoşçakalın, kuşlarınızla mutlu kalın.